
GÜNLER
Ah ben farelerle arkadaşlık ederim
Dokuzpalmiyelerde, ölümlerde, uzun otobüslerde
Kaldırım mühendislerine girip içerdim
Bugünlerde, şu günlerde, günlerde..
Beni anladılar, dillerini tuttular, tutmaz
Olsalardı, olaylardı, ah o günlerde
Nitekim Beylerbeyi, ölümün ters hâli
Hem aşkın tersi de ölüm değildir
Bunları ben öğrettim bugünlerde, şu günlerde
Sonra ölüm serin bir misafirlik yatağı olur
Jilet gibi çarşaf, rahatsız yastık
Sonra ölüm tasmasız kedi olur
Çin çayı olur
Sigara olur, uzun
Ah o günlerde, bugünlerde
Kürtçe bir şarkı
Kapanık evlerde
Neden hiç terasa çıkılmaz?
İZMİT TRENİ İÇİN
Pencere dibi yolcusuyum
Önümde koca 20.yüzyıl
Son 20sine yetiştiğim
Aklımda Rilke, Oruç, Nietzsche
Önümde Afşar, buzlu rakı, kördüğüm emellerim
Bir gün beni de bulacaklar. O ölümler.
Sonra bir kent: tepeden tırnağa duman.
Gün içre gün, yıl içre yıl
Dostlarım, kandıklarım, sarı sebepsiz dolmuşlar
Kırdığım kırıldığım
Odam: ah benim entel trajedyam!
Çuf, çuf, çuf!
Aklımda Nazım.
Mayakovski. Önümde evler. Orta sınıf ahlâkı. Göçmenlik üzre.
Fikirler.
Bu durak Kandıra’dır.
Ah Mustafa’nın cazı.
Hiç aklımda çıkarmadım
Çıkaramadım- iri Kazdağı günbükenleriyle
Aklıma kazıdığım o hırçın yazı.
Ah kara uzun yılankâvi
Ve hiç dilediğimce duraklarda durmayan
Tren: itiraf evi- nezaket hâli ve bölünmüş
İmgelerimin narin evreni.
Ben hem incesini hem kahramanını bulsam
Aşık olurdum.
AH KADIKÖY
Ben ki Üsküdar’da bir eski
Yapının pencerelerinden denizi seyrederdim
Deniz de beni..
Bu günlerdir böyle gider..
Ben ki Üsküdar’dan ağır, kırmızı şeylere binerdim-hah,
Otobüsler.
Minik sokaklarına yazdığımız adını
Binbir kızla, utkuyla ve köpeklik ilmini henüz bilmeyiz
Geziyoruz lokantalarını, kiliselerini
Ve öğrenemeyiz henüz lisanı meşreb-ül harap
Ah biz mabad yayardık geniş koltuklarına çinilinin.
Gelsin Muammer, gitsin Muammer
“Amanın da İzmirli..”
Roll çıkmadı mı ya da ayın üç hâli.
Ah biz Kadıköylüler
Geçemedik bir türlü karşı kıyıya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.