
I
Kasaba, Cumhuriyet’tir. Taşra, Cumhuriyettir. Cumhuriyetle yaralananların Mavi Kanlıların sürdürücüleri olmamaları yegâne temennim, şimdi. Temennimiz. Temennimiz, bu. Cumhuriyetin öldürdükleri, hortluyor. Şerif Mardin, hortluyor- bir fısıltı hâlinde ve engebesiz; “bu imam da artık Cumhuriyet’in imamıdır”. Dimağımızı işgal etmiş, mızraklarını sığ zemini yoklamak, imkânsız sondajı mümkün kılmak için konuşturmuştur. Cihangirûndan olmamalıdır, Cumhuriyet yergicileri. Kasabadan, kof tozlu, kof cinsel, öğle sonu mastürbatörlerinin yegâne ilmini benimsemiş, tez elden muhalefete koşan, hukuk bilir ve efendilik ve bayram sabahlarını bilir kişilerden seçilmelidir.
Çare yok, anarşizandır.
Çare yok, patavatsız ve arada kalmış ve zamanının önemli bölümünü birahanelere gömmüştür.
Nasibini almamıştır, fesleğenlerden – çünkü bir kuğunun adımları bahşedilmemiştir, ona.
Mesih gelse; ensesinden kaldırır, bir ufak süt kedisi gibi, karşı köşeye savurur. Marangozluktur, o cihette solculuktur.
Kasaba acıtıyor. Kasaba acılara merhem değildir.
II
Kasabanın oğlanları akşamları Beşiktaş’a koşuyor. Nâmümkün. Olmayacak.
Kasabanın oğlanları; Tünel, Galata diyor. Tutmasak yokuş aşağı denize dökülecekler.
Acıyacak her bir yerleri. Eskiden okullarda kömür yanardı. Kömür parçaları kollarımızı çizerdi. Dizlerimizi. O zamanlar şair değildik.
Kasabanın oğlanları; Ortaköy’e son gaz.
Kasabanın oğlanları pek bir Balatlı. Pek bir Halaskargazi. Pek bir Kuzguncuk.
Kasabayı oğlanları öldürüyor.
Rejimi oğlanları var ediyor.
Oğlanların kanı, binayı yükseltendir.
Biz hiçbir zaman şair olmadık.
III
Ama çok zaman bir şiirdik. Hu!
Akşamları Şirinevler’de buluştuğumuzda, Yenibosna’da; demokrasi nedir diyenlere – ki eşitlikçiliği yeğ tutarız, herkesi birer vasıta ile eve döndürdüğümüzde, şairler de ölmez.
Şairler olmadıklarına özenmezler.
“Sınıf” diyor, Ebabil – istisnasız bir kuştur.
Sözünden döneni hadım ederler, Şair Öldüren Rejimlerin hüküm sürdüğü kasabalarda.
Koca Türkiye’de. Şu Türkiye denen koca kasabada.
19 Mart 2012, İzdiham'da Yayınlandı.
19 Mart 2012, İzdiham'da Yayınlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.