- Humanities Institute projesi tam olarak nedir; Türkiye’de hangi ihtiyaca cevap veriyor?
- Humanities Institute, ABD menşeli bir vakıf olan ve burada iki ofis üzerinden hizmet veren Humanities University Foundation’ın bünyesinde kurulmuş bir “micro-learning” projesidir. ABD standartlarında “ortanın üstünde” kapasitesi olan bir kuruluş olarak kategorize edilen vakıf, 2000’li yılların başından beri eğitim alanında faaliyet göstermektedir. Radyo amatörlüğü, hayvan hakları vb. konularda STK’ların kapasitesinin arttırılması da misyonunun bir parçasıdır. Üç mobil eğitim sitesini çalıştıran vakıf, HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) için bültenler hazırlamaktadır ve kısa süre içerisinde başka alanlarda da bülten yayınlarına başlayacaktır. Bu alanlarda ağırlıklı olarak online hizmet verilen kişi sayısı 50 bini bulmaktadır ve 2016’da bu rakamların iki katına ulaşması öngörülmektedir. Humanities University Foundation, bağış vermeyen ve kabul etmeyen bir vakıftır.
Öte yandan edebiyat, kültür ve tarih konularında yüzü aşkın ürün vermiş olup yakında otobiyografi konusunda bir audio koleksiyonunu başlatacak olan Humanities Institute, vakfın önemli bir bileşeni olarak, Türkiye’deki dinamik ve potansiyelli zengin kültür hayatına yaklaşık bir sene önce Facebook sayfası ile giriş yapmış, ardından birkaç ay önce bunu bir Twitter sayfası ile desteklemiştir. Bu anlamda ben Humanities Institute’un Facebook ve Twitter sayfalarının koordinatörü ve editörü olarak söz almaktayım. Bu doğrultuda, projenin Türkiye’de akademik sınıflandırmanın katı bakış açısı ile izole edilmiş beşeri bilimlerin (humanities) akademi koridorlarından çıkarak, kültür hayatının diğer unsurları ile birleşmesine yardımcı olmayı amaçladığını ve bu nedenle mimari, müzeler, tasarım, tarih, mitoloji, eğitim, sosyoloji, resim, müzik vb. geniş bir alanda, küresel anlamda aktüel İngilizce literatürün Türkiye’deki meraklıları ile buluşmasını sağladığını söyleyebilirim. Burada, proje, bu alanlarda ayrı ayrı ya da disiplinlerarası merak sahiplerine küresel gelişmeleri bir eklektik “bülten” şeklinde sunmaktadır.
- Humanities Institute’un sınırları, oldukça geniş... Dünya üzerindeki bütün beşeri bilimleri takip edebilmek imkânsız gibi. Konsepti oluştururken nasıl bir metodoloji izlediniz?
- Humaniter bilimlerin niceliksel büyüklüğü, zayıflıktan ziyade gücünü artıran bir unsur. Dolayısıyla, bunların hepsine ulaşmak amacından ziyade, bunlara kuş bakışı ulaşabilecek yolları işaret etmek ve bu alanlardaki meraklıları, benzer alanlara sevk etmek öncelikli amaç. Örneğin; mimarlık disiplini içerisindeki birinin sosyoloji ile ilişkilenmemesi ya da bunu tarihle birleştirmemesi önemli bir eksiklik. Hem humaniter bilimlerin bizi ittiği, hem de dünyayı okumak isteyenlerin geçmek zorunda olduğu bir durak. Bugün modern müzeler, fiziksel bir mekân olarak içerik ve tasarımları ile spesifik arayışların bir tezahürü iken, aynı zamanda disiplinlerarasılığa başvurulmaksızın düşünülemeyecek yapılar. Üstelik sadece sosyal bilimlerin kendi içerisindeki ilişkiyi değil; tıptan kimyaya, buradan fiziğe kadar yaygın bir alanda beşeri bilimlerden umulan destek arayışını da beraberinde düşünmeliyiz. Humanities Institute, bu eksikliğin giderilmesini sağlamak amacını güderken, aynı zamanda ulusal sınırların dışında, dünyada bu alanda nelerin yapıldığını Türkiye’deki meraklılara ulaştırıyor. Bunu yaparken sadece küresel merkezlere kulak kesilmeyip bir radar gibi Kamboçya’dan Zimbabwe’ye tüm yerküreyi tarıyor ve Türkiye’deki okuyucularda bir durumsal farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
- İzler kitleyi tarif edebilir misiniz?
- Genellikle humaniter bilimlerde eğitim gören öğrenciler, büyük şehirlerde yaşayan kültür-sanat çevreleri, kısmen akademisyenler... Öte yandan Anadolu’da da sayfaya ilginin yükseldiğini görebiliyoruz. Bu bizim için şaşırtıcı oldu.
- Haberleri seçerken esas aldığınız kriterleriniz var mı; neye göre belirliyorsunuz?
- Haberler seçilirken esas alınan kriterler şunlar;
- Humanities içerisinde kodlanabiliyor olması (tarih, kültür, sanat, edebiyat vb.)
- Haberin alındığı sitenin İngilizce yayın yapıyor olması ve Türkiye’den bir kaynağa referans vermiyor olması
- Küresel humanities ilgililerinin ajandasında olması; bir diğer deyişle Londra’da, New York’ta ve Tokyo’da yaşayan modern insanın gördüğünün bir benzerini Türkiye’den okuyucuların da edinebilmesi,
- Küreselleşmenin alamet-i farikası olan yerelleşme ve küreselleşmenin eşzamanlılığını sağlayabilmesi (Örneğin, küresel merkezlere de, kültürel periferilere de kulak kabartabilmesi).
- Facebook sayfası dışında, projede başka iletişim araçları kullanılıyor mu?
- Humanities Institute, Facebook sayfası bir yılı henüz devirdi. Süreç içerisinde hem sayfayı beğenenlerin, hem de haberlere tepki gösterenlerin sayısında sürekli artış sözkonusu. Bununla birlikte, 140 karakter sınırlaması doğrultusunda daha çok humanities alanından haberlere ağırlık veren bir Twitter sayfasını da hizmete açmış bulunmaktayız.
Öte yandan Humanities Institute, sayfasında yer verdiği konulara ilişkin yine İngilizce olmak üzere, okuyucunun uygun fiyatlara ulaşabileceği ve alanında küresel çapta uzman olan akademisyenlerce yazılmış olan kitapları da Türkiye’de bir yayınevi aracılığıyla (Cinius Yayınları) yayınlıyor[1] ve böylece kaliteli bir koleksiyon tek pencereden sunuluyor.
- Facebook sayfanızda bir cümlelik spot çeviriler yapıyorsunuz. Nihayetinde Türkiye’de yaşayan geniş halk yığınları İngilizce bilmediği için metinlerin tamamını okuma şansından mahrum kalıyor.
- Humanities Institute’un öncelikli amacı, daha önce de değindiğimiz gibi, bir durumsal farkındalık yaratmak. Yani okuyucunun entelektüel sermayesinin dünya üzerindeki benzerleri karşısında hangi düzeyde bulunduğunu tespit etmesine yardımcı olmasını sağlamak. Bunu yaparken, farkına varılan unsurlardan biri de dilsel engeller. Humanites Institute, küresel olayların, dil bilmeyen okuyucuya spot cümlelerle dahi olsa ulaştırılmasını amaçlıyor. Dolayısıyla, bu farkındalık yaratımı iki şeyi doğuruyor; akademik ilgiye sahip olsun ya da olmasın, dünyada olup bitenlerden habersiz kalmamak ve daha fazlasını edinebilmek için gerekli enstrümanlarla ilişkiye geçmek. Öte yandan, 140 karakterle sınırlı Twitter örneğinde de görüldüğü gibi, bilgi girdilerinin boyutunun her geçen gün küçülmekte olduğu da açık.
- Sayfanızda duyurusunu yaptığınız metinlerin tümünü ya da bir bölümünü Türkçeye çevirip farklı bir konseptte yayın yapmayı düşünüyor musunuz? Gerçi, müzikten politikaya, çağdaş sanatlardan gündelik yaşantıya değin çok geniş bir yelpazeyi duyurduğunuz için böyle bir şey çok zor olacaktır belki ama, bizim açımızdan çok faydalı bir çalışma olacağına şüphe yok.
- Metinlerin tercümelerinin verilmesi şimdilik gündemimizde bulunmuyor. Humanities Institute, her anlamda mikro bir kuruluş. Bu eğitim ya da spot cümle ile ilgili olduğu kadar, yüksek maliyetlerin aşağı çekilmesi anlamında da geçerli. Dolayısıyla bu gelişmeler, endüstriyel üretim çarkının sert yasalarına riayet etmeyi ve yüksek maliyeti gündeme getiriyor.
- Spot cümlelerle ilgili eleştiriler dışında, okuyucunun merakını celbedecek farklı bir edebiyat lezzeti vaat ettiğini de söylemeliyiz.
- Sanırım Humanites Institute’un okuyucular arasında yaygınlaşmasının ilginç bir şekilde nedenlerinden biri de bu oldu. Spot cümleleri didaktik ya da kuru bir üslup yerine, ciddi ama öznel bir üslupla verdiğimizde, okuyucunun buna kayıtsız kalmadığını fark ettik. Nitekim bu doğrultuda olumlu dönüşler sözkonusu oldu.
- Bundan sonrası için Humanities Institute ile ilgili beklentileriniz nelerdir?
- Humanites Institute’un Facebook ve Twitter sayfalarının beğeni ve etkileşim sayısındaki düzeyindeki artışla birlikte, ilgililerle daha çok işbirliği içerisinde olabileceğimiz yeni mecralar yaratmak. Matbu koleksiyon ile online düzlem arasında giderek yükselen bir ilişki kurmak.
- Teşekkür ederiz.
- Ben teşekkür ederim.
Kaynak: http://www.sonmedya.com.tr/haber/2909/humanities-institute-nedir.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.