Mustafam, iki gaşı garamın ihanetine uğradık. Necedir bahsettiği arkadaşlarını bize tanıştırdı ama zorla, zoraki, bizi bir potada eriterek.. Buluşmaların adını "entelektüel pota" koyduk..kâh güldük, kâh yine güldük. Velhasıl güldük.. Üstün, "Dil Devrimi"..Dostum hiçbir şey..Ahmet, Marksizm çalışacakmış.
Otobüste Deniz, Özge, Üstün, Zeynep ile birlite geldik. Deniz Hanım yan flüt çalıp, modern dansla uğraşıyormuş. Ayrıca sırt dekoltesi de var.. Hem eylemci hem de kadın hareketleri minvalinde aktivist.. Bizi de yarın 12:30'da ulaşım paralarını protestoya davet etti. Velhasıl biz de tam bu yazıların yazıldığı saatlerde, geleli 3 gün olmuş Baba Uğur ve Üstün ile çay içiyoruz. Ha, elbet bir de Kemal Tahir sigarası. Dumanlı odalar, kahveler, yorgun savaşçılık oynamak ve başka başka kitaplar..
İftarı, Özen Lokantasında açtık..Üstün o minvalde Yahya Kemal, Ahmed Haşim ve "gurme"likten de özenle bahsedecektir, eminim. Bir çay ocağına kapılandık. Servise giden çayların ilk üçünü kaptık.
Masa üstümde olan kitaplar:
N.Rifat Bali - Tarz-ı Hayattan Life Style'a
Can Kozanoğlu - Pop Çağı Ateşi
Walter Benjamin - Son Bakışta Aşk
Tolga İslam & Cem Behar - İstanbul'da "Soylulaştırma"
Bursa soysuz bir cenkin adı olabilir olsa olsa.. Hem de Aşkım Hanımsız daha çekilmez, daha zor..
Kıskançlıklarını bile özledim. Sonrası bal böceklerinin serenatıdır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.