
telve ne çok di mi ne çok telve?
bob dylan dinlenen o kış barının camlarına burnunu dayamış, o kırmızı burnunu ve dr.grimshaw gibi bir damlacık bilmem ne burnundan ve vaaz verirken, dışarsını izleyen sen. bir zamanlar abimizdin. o koca zamanlar araya, aramıza yani canım, girmeden önce, insandık cümlemiz, değil miydik. ben bir zaman bir kitap, ben bir zaman bir kitap yazmıştım. elveda bay konyak. yarak gibiydi. okumaya değmez. isteyene yollayayım. tek kopyasını. siktirsin gitsin. can acıtmaktan başka bir işe yaradığı yok.
dedim ya: abimizdin o zamanlar, başka zamanlar, bunca sorunumuz yoktu, içimizden sana doğru yükselen buharlı bir şefkat endüstrisinin tıknaz ustabaşıları gibi telaşlandığımızda, telaşlandırdığında aynı cici endüstri bizi toplu taşıma araçlarında ağlardık. şaka değil, ağlıyorduk. şimdi kuntuz baya baya. kenarımızdan geçmiyor telaş ya da başka ayrıksı duygular. sıkıldım senden de.
ağla: bana hala borcun var.
Resim: Klee- Sığınmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.