Öykü: Kutlu Ölümüz
saramago okuduğu, peynirli yumurta yediği, ekmek kırıntılarını onca çabaya rağmen az da olsa döktüğü, delişmen varoluş sancısının biçim bulduğu notlarını barındıran defterlerinin bir eski zaman hayvanı gibi yayıldığı, eski fotoğrafların, dostlukların arz-ı endam ettiği, fesleğenlerin "biz şurda binlerce çocuk.." diye başlayan şiirler okuduğu masasından kalktı, apar topar giyindi, evin önünden sahile inen sanayi sitesi boyunca caddeyi kat etti, ağlamadan ve kafasında hep o kelime ekonomisiyle, "biz bir şehirdik-ikimiz-biz" diye bir şarkıyla, ihanet kıvılcımlarıyla, ten istekleriyle indi, dindi sızısı, tindi onu alıp götüren, sahi nedir tin, sikeyim felsefeyi dedi- bir tavuk döner patlattı, bir ayran içti ve öldü.
Mustafa o günden beri bir ölünün gölge adımlarını tırmalar.
Bundan dünyanın huzursuzluğuna meydan okuyan bir yalvacın alışkanlıklarına sahiptir.
Mustafa güzel ölüdür.
Resim: Neşet Günal - Korkuluk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.