Kaligrafi bir dindir. Ufak, unufuak, sığındığımız, bir deli narenciyeli telaş gibi, sokulduğumuz ve ansızın gecenin atik merakı ile dolaşırken rastladığımız bir Reha Mağden yazısı gibi ve hayvan gibi gözyaşı akıttığımız bu rastlantı ertesi teşhir ettiğimiz kalbimizin patikalarında patlayan şeyler gibi.
Gibi gibi. Toparlanma zamanlarında, aptalca mucize beklemelerin ve coşku metinlerininortasında. Tekil olmaların imkanını çoğul olmaların merakına teyelleyememelerin hıncıyla. İşte kör kaligrafi!
Gibi gibi. Toparlanma zamanlarında, aptalca mucize beklemelerin ve coşku metinlerininortasında. Tekil olmaların imkanını çoğul olmaların merakına teyelleyememelerin hıncıyla. İşte kör kaligrafi!
Bir merhemsin. Süreriz seni en olmamış duygularımıza. En kuytu yerlerimize. Ne çok insandan yardım istedik. Ama Allah bir de fena halde utanç duygusu vermiş ya, kaldırdık mı başımızı bu deli saçmalarından kaçtık başka yerlere- bakınız şehirlere diyemiyorum (maddi imkanlar falan) başka semtlere, evlere. Nefes alınacak damarlarda açık kırmızı dolaşacak çay ihtiyacımızı karşılayacak odalara. Allah saklanma duygusu da vermiş. Saklandığın yerden hiç çıkmama duygusu da verseymiş ya.
Karşı damın üstüne tünemiş aya tutunup, salyalarını da akıtarak hadi, gidiverme hasleti.
Karşı damın üstüne tünemiş aya tutunup, salyalarını da akıtarak hadi, gidiverme hasleti.
Bir çokyedimçokiçtimçokgördümçokgeçirdimgelsanadageçireyim psikiyatr salık verir: "yazınız!". Yazdıkça safranızı atınız. Aynadaki sizle cebelleşiniz ve ihya ediniz aynadaki canavarı. Bir devletin kurtuluş reçetesini hazırlamanın sihirini yansıtan o patlak gözler. Siz safralarınızı atınız, birbirinizi yiyiniz - biz burdan sizi gülerek izleyeceğiz diyen tonton amcalar.
Kaligrafi bir din olduğunca bir kafirliktir de. Hatta diyelim ki her daim kafirliği teşvik eder. Sızı olur. Dipte ve dürten.
Kafirliğin sızlattığı bilgisi fazladır belki ama göz çıkarmaz değil mi?
Resim: Ferit Edgü - Gece Konuşmaları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.