11 Temmuz 2009 Cumartesi

Öykü: Rasyonel Ereksiyon

serdar turgut'a, ali ilik'e, yıldırım akbal'a ve onursal'a...

iradeyi ortaya ilk koyan kazanır. hayatı daha nelere benzeterek (flaş flaş flaş- nam-ı diğer "okuma alegorileri") kazananlar safına yerleşeceğiz. bu seferlik de benden olsun ve flush royal, bir kart oyununa benzetelim. Allahım, ne kadar az yetkinim!!!!

Çuha yeşil olmalı. Eski olmalı. Herkese meşrebince yapılmalı servis. Ali İlik vodka, Yıldo fişne suyi, Onursal lohusa şerbeti, Serdar Turgut jack denyıls içmeli. ben ise limonata.

ama ne kadar çok seviyorum, bu kadar az yetkin olduğum sularda dolaşmayı..

flush royal. sahi hangi oyundaydı?

51, pis yedili, picasso.

ve bazı salaklarda sanıyor ki, pek bir hartmanncıdırlar azizim, bütün deneyimleri aynı yetkinlik ve haz çoğulluğu ile kavrayabilecekler. koca ve şuh bir "peh peh peh".. 

Bu vergisiz vargılama hâlidir bizi aldatan.

Bungie jumping de yaparım, Heidegger de okurum. Hem iyi sevişirim, hem Roma'ya giderim hem en güzel şarabı ben içtim. Pek bir devletlu ve nezih ölümü kendime ben seçtim.

Dünya velhasıl bir tercih meselesi de değil ki? Kuzum...

Sonra bu kadar meseleyi aynı anda ve aynı yetkinlikte çözebilme kapasitesine sahipsen neden o beyaz yakanı bir araya getirmediğinde medet umuyorsun Allah'tan? Hem de en büyük harflisinden..

herkes enis batur olamaz, diye mutabık kaldık masa ahalisi olarak.

serdar turgut, "hep yatakta schopenhauer okudum" diye ünledi. onursal bir kenara not etti bu vuzuhlu ünlemi. ali ilik bir sigara yaktı. İlk el Turgut'un. İkinci eli ise Yıldo kazandı.


Allah'ın (ardı ardına içtiğim sodaların buğusunda gördüğüm sevgilimin o çok sevdiği Allah) bir tür cezalandırmaya koştuğu, vapurda gördüğüm İsmet Özel'in "Kalu Belası" ve vapurda görmediğim Çubukçu İbrahim'in sabah ezanına dek götürdüğü şiirsellik imtihanı ve vapurlarda asla göremeyeceğim Başak'a aktardığım Barthes'ın anektodu- hepsi Allah'ın cezalandırmaya koştuğu bizlerin farklı farklı deneyim mekanizmalarını işletmemizden ibaret.

İşte bu nedenle kelimeler önemlidir. Kuvveden fiile atlayışta rahim olan kelimeler.

Sahi "Serpil" kim? 

Bir emir kipi mi - serp-il?

Ve Onursal, "Susmanın anatomisini" yaz diyor. Ve götüm kalkıyor. ne çok okuyanım var diyorum. Ben neymişim diyorum. Sonra Devletin ve Allah'ın şamarı iniyor yüzüme.

Kertenkele nece bir hayvandır.

Bir rüyaydı ve Ali İlik'le birlikte Kenan Evren'in kamusal intiharını alkışladık.

Bir rüyaydı. Hele bir anlaşabilseydik erotisme mon amour çok tehlikesiz birşeydir ve hele ki icad edilemeyen şu rasyonel ereksiyon ne mene şeydir, ve hele bir anlaşsaydık susmak onca az zararlı şeydir ve hele bir anlaşsaydık "10 parmağımızla, bir kalbimizle, bu kadar az penisle dünyayı kavramak ne az şeydir.."

gözler: gökhan yavuz demir. borges'i önemsiyor.
eller: çocukluğunda soğuk geceler taşımış mustafa demirtaş masaya uzaktan bakıyor. peynirli bir sandviç yiyiyor. burs ödüyor. ve limonatalardan aşırıyor.
sakallar: murat belge masaya çok kıskanç bakıyor. herkesin sakalları çok güzel. can yücel'in sakalları murat belge'den daha güzel.
ardıardına içtiğim sodaların buğusunda gördüğüm sevgilim hale soygazi'den daha güzel.

ali ilik, belçika hikayelerini anlatıyor son kez. nasırlaşmış oralarını anlatıyor.

"aşk örgütlenmek midir abiler?"

birden dünya buharlanıyor abiler..



Resim: Hüseyin Ertunç- Sevene sebebi sevmeyene niyeti sorulmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.