"(..) Ben dikkatli ve şevkli bir Ufuk akbal okuru olarak ilk elden şunu diyebilirim ki, bu şiirde net değil gibi görünse de ciddi bir değişim mevcut. akbal şiiri diye bir şeyden söz edeceksek bunu şimdiden kaba şekilde ama zorunlulukla iki döneme ayırabiliriz. kitaptaki şiirler ve sonrakiler diye. fakat bu şiir eğer devamında bir damar açacaksa akbal şiirinin üçüncü bir döneme evrildiğini muştulayabiliriz. gelgelelim ben şiirde ikinci döneme göre bir gelişim yada yenilik değil, bir eleme, bir ayıklama ve bakışın cihetinde ciddi bir değişme gördüm (akbal üstüne eğildiği ve başka hiçbir şey görmediği ve müthiş nazenin dokunuşlarda bulunduğu nesnelerini yere bırakmış ve başka bir yerlere mi bakıyor yada o proustçu oyun odasından bildik tecessüsüyle ayrıldı ve dünyaya mı yürüyor, çemberinden, güvenli bölgesi ve hülyalı ve tamamiyle tek izleyicili o evreninden ayrılıp, başka öznelerin ve dahi hayvanların bulunduğu ormanlara mı dalıverdi?) diyebilirim. tabi bunlar çok aceleci ve bir şeyler var sayan değerlendirmeler, tamamen misunderstanding yada miss olabilir. tutkulu bir ikinci dönem ufuk akbal'cısı olarak yorumlarım bu kadardır efendim. hayalimdeki ufuk akbal üçüncü dönemini özlem ve iştah ile bekliyorum".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.