en köşesine otururdum barın. bu gazcılar birahanesinde - kurunun, sulunun, sigara dumanının, salatalık-rakı takılan kofanaların, pezoların, küçük esnafın, yevmiyelilerin, ölü doğmuş peter pan'ların en köşesine..sarhoşlara neruda okuma çabalarım geri çevirilirdi.
oktay abi bir bira daha?
peki koç..
peki koç..
tarlada bulmuşlar bir sabah. sol böbreği neredeyse işlemiyor. cinsel hayatı uzun süre yok.
sonra komünistler moskova'ya sloganlarına maruz kalıp da binanın içine kaçtıklarında kendilerini polislere işaret edenler..bunları anlatıyor oktay abi.
bir başka adam: ismet paşa'ya laf atamazsın ? diyor.
mor ışıklı, dumanlı, kepekli ceketlerimizi teşhir eden bir serencam. ilk kerem'le gitmiştik. gülmek için. gecenin bir yarısı. bu caddede bir barlı birahane nasıl olur diye? çok geçmedi - barı kaldırdılar. oktay abi, bu sarhoşlarla uğraşılmıyor dedi..
hâlâ bakar bakar dururum.
o zamanlar lümpenleri sosyalist sanırdık. nuhat ceketini bize yakın aldı sonra. onlardan birine değmesin diye. adam bir bira içecekti yarı sait faik ağzı ile. tıpçı nihat ve ümit'le gittiğimiz de vardır. götümüz tavan yapmıştı. sohbetli gecelerden, alacağımız çok bira vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.