Oda müziği yani minör icra. Biz bunu Üstün gardaşımla tersine çeviriyoruz. Oda müziği minör bir dinlenceye dönüşecek bizim için. Evin arka odasını haftanın bir gününü bu derin ummanı yani Batı'nın ahlâkının intihar etmiş bir balina gibi kıyıya vurduğu bir somutluğu görmeye adayacağız. Görmek burada tam da içinden doğduğu zihin dünyasının fiili. Tutacak ve bizi işitmeye götürecek. Bu nedenle Batı müziğinin kronolojisine de sadık kalmadan ama en önemli duraklarını kerteriz belleyerek bir coğrafyasını çıkaracağız. Maksad kenarda köşede dinlenmemiş "majör-ses" uğranmamış "minör-durak" kalmasın. Baroktan klasiğe, romantikten modern'e hatta atonal müzisyenler sonrası deneysel çalışmalara gideceğiz. Elbet Bach, Mozart, Beethoven olacak-biraz ıkınarak ve sıkınarak. Ancak madrigalleri, empresyonistleri, seriyalistleri, Cage'i, Babbit'i, Satie'yi, Usmanbaş'ı, Xenakis, Nono, Boulez'i de es geçmeyeceğiz. Hatta buralarda özellikle duracağız.
Çarşamba geceleri..8'e doğru. Uzağına düşmeyin..
Sesler bizi rahat bırakmasın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.