Bakırköy evlerinden yollara bakmak
rakım 10, akşam 19, pastane önünde bir çift gül
yılların kırmızısı var teninde akşamın
ajanslar, dolmuşlar, tavla şakırtılarına koşuyor gök.
rakım 10, akşam 19, pastane önünde bir çift gül
yılların kırmızısı var teninde akşamın
ajanslar, dolmuşlar, tavla şakırtılarına koşuyor gök.
bir haber alıyoruz:
karıncalar, çay kaşıkları
bir haber alıyoruz:
pezevenkler, porsuklar ve bıldırcınlar
bir haberi bir gül gibi asıyoruz yakamıza
o haber üzmüyor
üzmüyor o haber dünya yangın yeridir diyenleri
nihayet kavuştu varsıl olana
nihayet diyoruz: pür fiziğin pis egemenliği bitti
indi akşam bir bakırköy evinin
fasulye kokan mutfağına
karıncalar, çay kaşıkları
bir haber alıyoruz:
pezevenkler, porsuklar ve bıldırcınlar
bir haberi bir gül gibi asıyoruz yakamıza
o haber üzmüyor
üzmüyor o haber dünya yangın yeridir diyenleri
nihayet kavuştu varsıl olana
nihayet diyoruz: pür fiziğin pis egemenliği bitti
indi akşam bir bakırköy evinin
fasulye kokan mutfağına
bir anne bayılana dek ağlıyor çok güzel
bir melek artık
(melekler güzelleşir ağlamakla)
bakarız kırlangıçlar gitmez
leylekler kalıcı, bakarız bir büyüye doğru.
bir melek artık
(melekler güzelleşir ağlamakla)
bakarız kırlangıçlar gitmez
leylekler kalıcı, bakarız bir büyüye doğru.
derler ki uzaklardan ince sesleriyle:
Baba Uğur öldü.
Baba Uğur hiç oldu mu?
Baba Uğur öldü.
Baba Uğur hiç oldu mu?
24/09/2007
No. Edebiyat, 2008 Güz Sonu Seçkisinde Yayınlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.