Gece, yıldızlar, Emir Sultan ve Spinoza..
Uzun yürüyüşlerimi nihayetlendirdiğim noktalardan biri - her defasında takatimi kaybettiğim ve duraksadığım mekanın içinde mekansızlığın kapısını çalma telaşını duyumsatan, içiçelik: soluk tıkanması. Çıkılan tepe bir şeylerin sonluluğunu da müjdeler. Sonla sonsuzluğun içiçeliğidir söz konusu olan.
Emir Sultan üç kandilin peşinden sürdürdüğü yolculuğunu sonlandırdığında.
Spinoza mercekleri yontar. (Ben bitmemiş bir laleyim) - Gel şimdi sen de düşman ol nefsine /
Zâyi eyle onu her ne dilerse"..
Zâyi eyle onu her ne dilerse"..
Bu tepeden yenilgilerin ovasına bakıyor, bir çift kerametli göz.
Bu tepeden bir çift kırgınlığa bakıyor, bir kalp ki her kalp.
Yıldızlar sarhoşluk verir. Geceleri gökyüzüne bakmak ancak bir çocuğun korkusuzluğunda mümkündür. Ardından bir "korku" kesilir her yan. Zamanı ve mekanı kuşatan bir korku. Yıldızlar bize sorusuz cevapları verir. Derûni Bursa geceleri ile kuzeyin kıvılcımlar çakan gecelerini bitiştiren de bu cevapların "sarhoş edici" ahengidir. Sarhoşluk buradalığın "düşük çağrışımları" ile dolu değildir sadece - sarhoşluk ötededir, kırılgandır, çizginin dışını imler. O hiç görünmeyecek, içiyle dışı bir olan çizginin.
Nasıl da yıldızlar birbirlerine uçları vaad ederler? Nasıl da zamansızdırlar? Tanrı sarhoşluğunu nasıl da "hareketi başlatan" düşüncesiyle bitiştirirler. Her şey ve herkes "onun" görünümleri midir?
Hokka ve mürekkep gibi şimdi gece ve yıldızlar. Biribirlerini sardıkları andan itibaren hareket de başlıyor: buraya çıkan masumiyetsiz yolcuyu uyaran, tetikte kılan ve sarhoşluğun tohumlarını atan an. Kendiliğinin şüphesinin başladığı an. Nisan gecelerini iple çeker - o kuşatıcı ruh canlanır. Mor erguvanlar saçıldıkları geceyi dipsiz kılarlar. Hareket başlamıştır.
Hafıza dipte "alesta" bekler. Bütün masumiyetsiz öznelliği ile bağlarını kurar. Bedenle ruh, geceyle yıldızlar, hokka ile mürekkep, adaçayı ile tütün, tepe ile ova, düşünce ile eylem, zarf ile mazruf içiçe yola koyulurlar.
Fâniliğin hoş sâdası ile düşkünlüğün kederi el eledir şimdi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.