1- roland barthes'tan devşirelim;
"keder ritmi" kavramı. evsiz ülke bir keder ritmiyle mi hareket eden bir metin?
bence öyle. üstelik anlatıcı bu keder
ritmine kapılışını ilan edebileceği zaman noktasında yani ayrılıktan sonra
anlatmaya başlamış olsa da anlattığı sürecin kendisi de keder ritmiyle
yaşanıyor. çünkü ayrılınacak olması, içinde asla evine dönemeyecek olduğu bir
ülkede kalacak, kala kalacak olması anlatıcının başından beri bilincinde olduğu
bir şey. çünkü darbe seneleri. darbe sizi evinize kapatmaz evinizden atar.
darbenin temel uğrağı da duygusu da ayrılıktır. alman dostlar evet
ülkelerindeki seçimi izliyorlar uzaktan, kaygılanıyorlar da ama siyaset onların
hayatını anlatıcınınki kadar etkilemiyor. onlar evlerine gidebiliyorlar.
gidecekler. anlatıcı bu yüzden kederli. almanlar ise bu darbe ülkesinde güzel
bir şey görememiş, kötü şeylere tanıklık etmiş olarak ayrıldıkları için kederleniyorlar.
geldiğiniz bir yerden gitmek istemek de keder verici bir şeydir.
2- ben buradaki melankolik kaybı, yası
bir türlü tutulamayan duygunun "evsizlik" yani ülkesizlik olduğunu
düşünüyorum. çok bariz bu böyledir, diyemiyorum. derinleştirmek için bana yardım
eder misin?
dediğim gibi darbe dönemlerinin temel
duygusu ayrılık. her an bir yerde bir ayrılık gerçekleşebilir. otoritenin
müdahalesine öyle açıksınızdır ki evinizin kapısı bir şey ifade etmez. her an
kırılabilir. artık ne bu ülke evinizdir ne de bu ülkede bir eviniz
bulunmaktadır. bu anlamda darbeler sizi evinize kapatmaz tam tersine evinizden
atar. kapattığı yer hapishane ya da sınır kapıları kapatılarak hapishaneye
dönüştürülmüş ülkedir.
3- senin metinlerinden bariz bir "baba" yok. yanılıyor muyum?
psikanalizin tuzağına düşmemek için bana bu konuda ne salık verirsin?
tuhaftır hikayelerimde pek yok. ama
'volkan'ın romanı'nda temel motiflerimden biri baba oğul ilişkisidir. ve bence
bu önemli bir motiftir hayatta da. piskanaliz de önemlidir. bence.
4- metnin aktörleri yani alman dostlar,
onlar da ülkesizlikten mi mustarip? yoksa ülkeleri için uzaktan da olsa
duydukları kaygıyı sen metin boyunca dillendiremiyor olmandan ötürü, onlara
gıpta ile mi bakıyorsun "versus" her iki taraf da aynı duygudan mı
mustarip?
benim onların gidebilecekleri bir
ülkeleri olmasına gıpta ile baktığım doğru. bence onlar ülkesizlikten mustarip
değil, gidecekler. sadece uzaktalar.
5-metnin kilit kavramlarından biri de
bence eskatoloji. metni biraz da bu kavram etrafında döndürmek istiyorum. bir
darbeyi takip eden bir duygu olarak. bu kavram bu önemi hak ediyor mu? tabi,
bütün kavramlar önemi hak ediyor.
12 eylül sonrası ülkenin birçok yerinden
devrimciler, kürtler dev hapishanelerde karşılaştılar. birbirlerini uzun
süredir görmeyenler, mücadelenin farklı yerlere savurduğu insanlar avlularda,
binlerce kişilik duruşmalarda karşılaştılar. hep bir ahiret duygusu hakimdir.
resim olarak da öyle. eskatoloji, evet kilit kavram.
6-yalıtma sosyolojisinde ender ve
çekinceli biraraya gelmeler oyunu?
iyi bir tarif değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.