"yaşayan tahrik edilmiştir" - ernst bloch
Meram: Yeni Yol'un ilk sayısını bir (belki de 2.
sayının size ulaşacağı tarihe göre en geç) iki ay önce yayımladık. Bu
doğrultuda, kâh iyimser kâh kötümser/ muhtelif geri bildirimler aldık. Bir
kısmını peşinen kötü niyetliler kategorisine sokmakta beis görmüyoruz. Kişisel
ihtilaflar, habislikler, kıskançlıklar belli ki bir ürünün değerlendirilmesinde
galebe çalıyor. Bu galebe çalış biçimine hayatın başka alanlarında sıklıkla
rastlasak da, burada aşırı-estetik/erotik bir hat yararken bu tavrı dışarıda ne
kadar tutabiliriz diye de bakıyoruz? Dolayısıyla, dışarıda kalmalı, tartışma
dışı edilmeli. Öte yandan, bazı eleştirileri ise ayrı bir kategoride
değerlendirmek gerekiyor. Bunlar, iyicil ve özenle cevaplanması gereken
eleştiriler. Çünkü, bunlara verilecek cevap aslında fanzinin kümülatif
manifestosunu destekler nitelikte oluyor. Neden kümülatif? Bir; adı manifesto
olan bir manifestomuz yoğ ise de, ilk sayıda yazılan açılış yazısı aslında bir
manifestodur.
Öte yandan, Meram'ın genel
estetik/etik/politik/epistemolojik tavrı üzerine söylersek; tamamlanmamıştır-
her sayı onun kovuğunu doldurur, besler. Bu doğrultuda bu yazılan da,
manifestoyu sürece yayan bir tavırdır. Dolayısıyla, hızlıca söylenmeli:
a. Twitter caps'leri fanzinin alâmet-i farikası
oluyor.. Twitter'da söyleneni fanzine
koymanın iki amacı var. Bir, twitter'ın uçucu ikliminin insâfına kalmamak. İki,
twitter hesapları ile (hem fanzinin hem Rüşdü'nün hem benim) fanzini bir
bütünleşik estetik proje olarak düşünmek. Bu durum, neredeyse twitter
caps'lerinin kerteriz olduğu bir yeni yazı alanı açarken, "iktisatçı
gastronomun günlüğünde" bu tavır iyiden iyiye berraklaşıyor ve
müstakiliyet kazanıyor.
b. Adab-ı Muaşeret notlarını da buraya eklemek lâzım...
Sevdiğimiz bir dostumuz, olasılıkla, buradaki didaktik tondan hareketle, bu
notları kabaca buldu. Cevaben; a. kötü olan değil, vasat olan tehlikelidir,
diyoruz. Diğer bir deyişle; Serdar Ortaç'ın etki alanındaki bir sosyal
mobilizasyonu Tengri'nin insafı ile başbaşa bırakmamız gerekir. Kötü x kötü= kötü. Fakat, entelektüel
anlamda vasat olan (Örn; Sezen Aksu, Haşmet Babaoğlu, Okan Bayülgen vb.) iyiler
üzerinde de tedrici bir etki üretir. Vasat
x İyi x kötü= Büyük olasılıkla kötüden parça taşıyan bir "şey".
Dolayısıyla, mücadele bizatihi entelektüel network'ün içinden yürütülmelidir. Bunlar
entelektüel "lapsuslarla" mücadele için hazırlanan bir kılavuzun
unsurlarıdır. Öbürü zaten "milli irade" metafiziğine terk etmemiz
gereken bir alan. Oysa ki, müzikten, otomobil tercihine, şiirden, gündelik dile
kadar geniş bir alanda vasat damarlara zerk edilir. Bu nedenle, bu taife bu
tehdidin de altındadır, altında kalmalıdır. Bu bapta, diyebiliriz ki,
"Haşmet Üstadın son yazısını gördün mü?" ya da "Sezen'in o şarkısı
gençliğimizin şarkısıdır", "bu gece en azından Makine Kafa'yı
izleriz" gibi ünlemlere hak ettiği muameleyi yapmak, asla kabalık
değildir.
Çizgi: Ufuk Akbal |
Bilâkis,
kripto kabalığa karşı bir direnç noktası olarak bu tavır, Bourdieu'nün sosyolojiye
atfettiği "dövüş sanatı/ savunma aracı" olmasının bir
benzerini hayata geçirmektir.
c. Aşırı dağınık, kategorik olmayan, bu nedenle okuyana
"keramet-i kendinden menkul" gelen genel hava ise, evet kerametini
kendine dayandırıyor. Çünkü, bu aynı zamanda fanzinin esbâb-ı mucibesi. Diğer
bir deyişle, bu fanzin tam da bu nedenle icat edildi, yola koyuldu. Gövdeden
koptu ve ayrı bir gövde olmamaya karar verdi. Esmek, esereklenmek, majör
estetik projelerin "faşizan" vurgusundan kaçarak, bir minör estetik
imkan yakalamak için.
Dolayısıyla,
eleştiri etiği gütmeyenleri taca atarken, eleştiri etiği güdenlere yönelik
cevaplarımız iki şeye işaret ediyor; a. fanzinin esbâb-ı mucibesi, b. alamet-i
farikası.
d. İstiyoruz ki; Meram: Yeni Yol bir
damar açıcı, anti-enflamatuar etki göstersin ve politik-estetik-etik anlamda
tıkanmış olan "dünya projesinin" satıcılarının dışında da çarşıya
pazara bir hareket gelsin.
e. Bu sayıda
Dem Akademisi diye bir atelye çalışması hazırladık. Burada Aydın Boysan ve
Yavuz Dizdar rakı üzerine arz-ı endam eyliyorlar.
f. Rüşdü, Aydın Boysan okuyor. Boysan'ın rakıyla
ilişkisini bilmeyen yok. Cezbedici ve iştah açıcı olduğu kesin. Özellikle
"vasat akıl" Bayülgen'in bir ara "tonton amca"
pazarlamasının merkezindeydi. Ama Tayfun Er, Erguvaniler'de onun için, "İzmit körfezinin katlinde büyük
sorumluluğu olan.." tabirini kullanıyor[1].
Bu incelenmeli. Gerekirse, inceleriz. Ben bu notu düşmek zorundayım.
g. Son tahlilde, tüm bu bilgiler ışığında, Meram: Yeni
Yol II'yi hazır ettik. Üstelik, bu sayıda biraz erotizm dozunu yükselterek ve
Balkanlar'a uçak bileti bakınarak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.