İdrâka giydirilmiş
olan deli gömleğini aciliyetle tespit etmek gerek; sen bir başka zamana ertelenmişe
güzelleyip duran bir sosyal bilimci ve/ya da bir şair/ ya da bir kadın olma
heveslisisin. Dolayısıyla, şimdiyi "o geniş zaman diliminin" bir
parçası olarak görmeyip, kendi yaşayamayacağın, çocuklarına ve torunlarına ve
kısaca senden sonrakilere de, "yaşamaya imkan bulamayacakları bilgisini ve
kabulünü aktaracağın" bir alan olarak tasarlamışsın bir kez. Geniş, çok
geniş; ama seni kapsamayan bir alan.
Ama şimdiye dair
iri teorilerin, semirmiş kelimelerin var. Şimdiyi güzelliyorsun ama şimdi'de başlamıyorsun.
Şimdi'ye ilişkin tombala kesesinden gelişigüzel çektiğin ve hepsi göz
kamaştıran onlarca, belki yüzlerce kelimen, teorin, şiirin var. Oysa şimdi
kapında, her an, an be an. Ve sen şimdiyle temasını engelleyen bariyerlere bir
güzellemeden gayrı ne yaptığını kendine açıklamakla yükümlüsün. "Sakince
çimlere uzan, kendini şimdinin müziğine bırak" demeyeceğim sana. Onu
"Ressam Olmak"ta John Berger demişti. Sen duymadıysan, senin sorunun
! Üzgünüm. Ama, diyorum ki, en azından şunu yapanların şimdi ile olan
temaslarında "jammer" vazifesi görme:
Çizgi: Ufuk Akbal |
- Bir sonraki hamlenin kaygıları ile iç
şişirme: Sen
bir satranç oyuncusu değilsin. Hayat rasyonaliteden daha çok irrasyonalite
içeriyor. 6 küsur milyar oyuncunun hareketini içeremezsin. Gevşe. Bir sonraki
hamle "ölüm" olabilir. Bunu kendine kendi bildiğin yöntemle telkin
et.
- Cep telefonu kullanma: Yapabilirsin. Özellikle akıllı'sından
uzak dur. 24 saat, 7 gün, 1 ay, 1 yıl, 1 ömür bariyerini aşmak için. Zamanı
"etlendirmek"- lezzetlendirmek için , çimlere uzanmak, müziğe teslim
olmak için. Kendine bu kötülüğü yapma.
- Kredi kartı kullanma: Bir daha böyle bir "cendereye
düşmemek için" ya da kısıtlı ekonominin "sürdürülebilirliğini"
sağlayan bir aparatus olarak değil, bir kavram olarak bir daha buna dönme.
Bunsuz yaşa. Bu varmış gibi davranma. Senin olmayanı, sana kullandırmalarına
izin verme. Sana gelince; sen bunu başarabilene kara propoganda ile sokulma.
- Otomobil alma: Yürüyebildiğin kadar yürü. Otostop
yapabiliyorsan yap. Toplu taşımanın "topsuz" olduğu anları kestir ve
bin.
- Gündelik politikayla ilişkilenme: Seni çürütür. Bitirir. Kelime-i Şehadet
seviyesine gelmemiş yani Müslüman olmamış birilerinin Müslümanlık satması ile
müşerref olursun. Modern T.C. Tarihinde en lezzet alınan kavganın neden
"paralel" üzre olduğunu, neden bunun bir memuriyet kavgası olduğunu
yakından deneyimlersin. Sekülarizm satan, seküler metafizikçiler için de bu
geçerlidir.
- Şehirden git: Gitme diyeceklerdir. Git. Mülkiyeti
sorunsallaştırma. Bırak İstanbul, piyalecilerin, edebiyat edepten gelircilerin,
Ey Aziz Süleymaniyecilerin olsun. Önemi yok. Çünkü, onlara razıydın. Bu gelen
onlar değil. Bu gelen çağıltı, bir barbar ordusu. Senin "kökün" mahallen, ilk öptüğün
kız, köşedeki fırın olabilir. Buradan bir "kahramanlık hikayesi"
çıkartmadan, burayı unutmadan- dünyadaki benzerlerine git.
- Reddet: Reddiye bir metafizik düzlem üzere
oynaşır. Reddetme, reddetme girişiminde bulunana, bunu neden başaramadığını
sormanın anlamsız olduğu bir hakikat rejimine işaret eder. Reddetmeyi hiç
denememiş olan, reddetmeyi bir kez denemiş olan karşısında çaresizdir.
Paradigma dışıdır. Reddettin ve aramıza döndün, ne oldu? Bu soruyu soran
müstehziye hatırlatın; bir kez reddettin, artık aynı kişi değilsin. Yine
reddedeceksin. Fırsat bulursan, yine reddedersin. Şayet döndüğün yerin,
"mümkün dünyaların en iyisi" olduğuna kanaat getirdin ise
"geçmiş olsun". Bu nedenle reddetme metafiziktir. Hiç reddetmeyenin söylemindeki
mutlakîyet karşısında metafiziğin gücüne sığınır.
Meram: Yeni Yol Fanzin 1'de yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.