11 Aralık 2014 Perşembe

Şiiri Bırakma Kararı ve Tedrici Jübile

* 2014'ün Nisan ayından beri içinden geçtiğim bezginlik duygusu ışığında şiiri bırakma kararı aldım. Zaten şiirle olan ilişkim "kopması an meselesi" bir ipliğin akîbetinden farksızdı. Nitekim, koptu. Öte yandan, şiir de ilham olunuyordu. Şiiri harita metod defterleri üzre götürmedim, götüremedim. Bu nedenle, mevcut duruma bir mutlakiyet ve önem atfetmiyorum. Birden ansızın ve yeniden başlayabilir. (İnsan ilişkilerinde şiir üzerinden geliştirilen "gergin" hâli ve hacimli ve katlanılamaz önem atfetme durumunu görmezden gelmeyi başarabilirsem elbette). Dolayısıyla, Fin'deki "Uyuşturucu Faktörü Çekildiğinde Hâlâ" şiiri bu anlamda sondu. Buraya koyduğum şiirin ise geçmişi 7-8 ayı buluyor. Dolayısıyla, bırakma kararının çok öncesine tekabül ediyor.


* Bununla birlikte, şiirle bu ciddiyet ışığında örülmemiş ilişki, istisnai bir durumu da beraberinde getiriyor. O da şu. Çün'ün 3. sayısında, değerli dostum ve ağabeyim Abilmuhsin Özsönmez ile karşılıklı sayfalarda yer almak kaydı ile birer şiir kaleme alacağız. Tek kaygımız bu. Yeter ki, karşılıklı sayfalarda olalım. Bu sağlanmazsa, şiirin de anlamı kalmayacak. Dolayısıyla, tedrici bir jübile niteliğinde ve bir "hatıra" bâbında olan böyle bir kaygı, poetik kaygının daha önünde seyredecektir. Abemohsen Baba ile üzüm üzüme baka baka kararmak, bundan böyle benim için her türlü poetik kaygının önündedir. İlân ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.