17 Haziran 2018 Pazar

Tugay Kaban - Ufuk Akbalları Şiirlerden/ Ormanları Hayvanlardan

Dünyayı tanımlama! Hem ne tanımlama! Onu benzetilmemiş bir şeye benzetme gayreti! Gayet aşikâr… Kendi sıkıntılarını yahut mutluluklarını veyahut saçmalıklarını kolaylıkla ortaya çıkarmak için bir izin mühleti verdi insanlara bu çağ. Bu mühleti değerlendirmek için kim geç kalabilirdi?

Ormanları Hayvanlardan adlı kitabın (evet, kitabın) yazarı (evet, yazarı) yukarıda bahsettiğim tanımlama gayretini değerlendirmekte geç kalmamış. Ve ortaya (kitabı bayağı bir sayfa okuduktan sonra kalemi elime alıp, yayınevinin ambleminin olduğu ilk sayfayı açarak -büyük harflerle- oraya yazdığım gibi buraya da yazayım) bir RAP SÖZLERİ KİTABI çıkıvermiş. Bu bir iddia değildir! Metinlerin arkasında beatlerin seslerini okur da rahatlıkla duyabilir.

Kitabın ikinci sahifesinden öğrendiğimiz kadarı ile Ormanları Hayvanlardan bir şiir eseri imiş! Hayret! Zira kitabın içerisinde yalnızca 40. sahifede yer alan SEYHAN HATIRA ORMANI başlıklı yazın haricinde diğer kelime guruplarından neredeyse hiçbiri, şiir olma özelliklerine sahip değiller. Fakat metinlerin şiirî tarafları olduğu elbette gözden kaçmaz. Nedenini ayrıca açıklayayım. Bir önceki paragrafta kitabın içeriğine dair sarf ettiğim sözlere dönelim. RAP SÖZLERİ KİTABI. Rap müziği terimlerinde ‘rhyme’ diye bir terim vardır. Kafiye anlamına gelir. Rap şarkıların sözlerinin şiirî olması ile alâkalıdır bu terim. Akıcılığı ve rahat okunuşu sağlar. Ufuk Akbal bu işi sanırım gerçekten iyi başarıyor.

Kitabın boşluklarına düştüğüm notlardan 1 - Metinlerin birkaçı hariç, çoğunda, fikirlerin(!) birikimlerin ve sair belirsiz bir biçimde torlanıp toplanıp yazıldığını göz ardı etme!

Kitabın boşluklarına düştüğüm notlardan 2 – Ne söyleyişe ne söylenene önem verilmiş! Zira hayatı her gün başka memleketlerde tecrübe ediyormuşçasına, beş sene boyunca kitabını vücuda getirmek gayretiyle dolaşıp durmuş Ufuk Akbal. Gayret dediysem; birkaç müze gezmiş, birkaç kitap okumuş, biraz mürekkep yalamış her insanın oturup bir şeyler karalayacağı kadar bir gayretten bahsediyorum.

Kitabın boşluklarına düştüğüm notlardan 3 – Bir şairin, içine hapsolduğu çağın şiir örnekleri yahut düşünceleri üzerine bir şeyler yazmasının ne kadar zor olduğunu anlatmak için gayret göstermeğe ne hacet? Üstelik bunu kendisi için yapıyorsa…

Kitabın boşluklarına düştüğüm notlardan 4 - Ormanları Hayvanlardan kitabının, bir insanın günlüğünden pek bir farkı yoktur, bu saikle yalnız bu yazıları yazan insanı ve o insanın çevresini ilgilendirmekten başka özelliği de olmayacaktır, yalnız, teknolocinin nimetlerinden de faydalanacak ve kendini belli bir süre sahnede tutacak fakat yine o sahneye çıkışı gibi belirsiz bir şekilde o sahneden inecektir. Günün adamları vardır, Ufuk Akbal’da günümüz adamlarındandır. Eğer elektirikler kesilirse, karanlık beni haklı çıkaracaktır. Yazdıklarının kökü ve âtiye uzanan hiçbir hususiyeti yoktur. Metinleri ‘piç (köksüz) şiir’in günümüz örneklerinden ibaret kalacaktır.

Ufuk Akbal bir yerlerde Şenol Güneş için şunları söylüyor: “şiire bile yer bırakmayan, şiirin kendine ittirerek yer açabildiği bir güzellik.” Rap şarkı sözlerini şiir sanmanın acı nasipsizliği. Tabii, Şenol Güneş Ormanları Hayvanlardankitabını kıstas olarak alırsak Akbal’ın söylediği gibidir.

Ve Ufukakbalları şiirlerden kurtarın / Yalvarırım bunu yapın, bizzat siz / Gülücük

Kaynak: tugaykaban.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beni kâle almanızın kıvancıyla doluyum.